Şark Kurnazı Firmalarda Yönetici Olmak İçin Gereken 6 Özellik
İşini doğru düzgün yapmaktan ziyade kısa vadede köşeyi dönelim diye açılan firmalarda yöneticilik yapmak sandığınızdan daha kolaydır. Bu tür firmalarda yükselebilmek için diplomanız olmasına gerek yok ancak bir torpiliniz varsa hiç fena olmaz. Şimdi sözü uzatmadan kariyerinde yöneticiliği hedefleyen ancak doğru düzgün bir firmada iş bulamayan kişilerin sahip olması gereken temel özelliklere geçelim:
- Tehdit Etmeyi Bir Sanat Haline Getirin
Bu tür işletmelerde işlerin nasıl yürüdüğünü anlamak biraz zaman gerektirebilir. Bu yüzden herkesin bir altındaki kişiyi tehdit ettiği zincirleme bir sistem düşünerek işe başlayabilirsiniz. Diyelim ki bölümünüzden birisi tatil planı yaparak iş ortamını bozuyor, ‘Seneye tüm yıl tatil olabilir sana’ gibilerinden bir espriyle hem adam gibi çalışmazsa işten kovulabileceğini ima etmiş, hem de çalışanınızın keyfini kaçırmış olursunuz. İyi bir yönetici bir taşta iki kuş vurmasını bilen kişiye denir. Tehditlerinizi gizlice yapmanıza karşın olay büyürse “Ben şaka yaptım, yoksa ciddiye mi almış? Eşiyle sorunları var sanırım, kendisine daha anlayışlı davranmalıyız.” tarzında bir yaklaşımla iyice çirkefleşmelidir.
- ‘Ben Öyle Bir Şey Söylemedim’ Demeyi Bilin
Bazı çalışanlar kayıt cihazı gibi her söylediğiniz sözü kafalarına not eder, sonra da ilgisiz yerlerde “Ama siz şöyle demiştiniz” diye ortaya çıkarlar. Bu tür durumlarda kıvırmak, köşeye sıkışıp “Aslında ben başka şeyi ima etmiştim” falan demek başkalarının gözünde sizi aciz bir kişi konumuna düşürür. Yapmanız gereken tek şey “Ben öyle bir şey söylemedim” demektir. Bunu dediğinizde başka bir açıklama veya cümleye gerek kalmaz. Bu söz öbeği kendi kendisine yetebilen bir yapıda olduğundan öncesi ve sonrası düşünülmeden sıklıkla tekrar edilebilir.
- Kuluçkadaki Tavuk Gibi Primlerin Üzerine Yatın
Bu tür işletmelerde primler hayali bir hazine gibidir. Adından sıkça söz edilir, üzerine hikâyeler anlatılır ama hiçbir zaman elle tutulur bir hale gelmezler. Çalışanların içindeki umudu diri tutmaya yarayan, kamçıdan hallice bir enstrümandır. Şark kurnazı firmalarda yöneticilik yapmak isteyen kişilerin her yıl başka bahanelerle primlerin üstüne yatması beklenir. Bu bahaneler öyle inandırıcı olmalıdır ki çalışanlar yeni yıl için motivasyonunu kaybetmesin. Basit bir örnekle açıklamak gerekirse, prim sistemini her hafta devreden loto ikramiyeleri gibi düşünebilirsiniz. Sonuçta piyango çekilişleri gibi, belli bir süre sonra ikramiye topluca bir kişinin cebine gider. Tek fark çekilişin olmaması ve tüm paranın patronun cebine gitmesidir.
- Yalan Söylerken Nefes Almayın (Ya da Nefes Almadan Yalan Söyleyin)
Eğer kırk yılın başında ya da yalnızca gerekli olduğunda yalan söylerseniz yüzünüz kızarır ve yalan söylediğiniz belli olur. Yüz kızarıklığını gidermenin tek yolu sürekli yalan söylemektir. İyi yöneticiler için bu oran 1/4 olarak kabul edilir. Yani bir tane doğru laf ediyorsanız üç tane de yalan söyleyebilirsiniz. Ancak kariyerinizde ilerledikçe bu oranın sıfıra doğru yaklaşması beklenir. Bu tür firmalarda yirmi yıldan fazla yöneticilik yapan kişilerin ihmal edilebilir oranda doğru söyledikleri kabul edilir.
- Astlarınızın Yanında Komutan Üstlerinizin Yanında Yanaşma Olun
İki farklı kişiliğiniz olsun. Bir tanesi emreden, başkasını dinlemeyen, kendi bildiğini okuyan sert bir karakter, diğeriyse yanaşma gibi sırnaşık, sümsük, yalaka tavırlarıyla öne çıkan ikinci karakter. Aslında sizin asıl karakteriniz ikinci karakterdir ancak bu karakterinizi astlarınızın yanında sergilerseniz yükselme hayalleriniz suya düşer. Astlarınızın yanında komutan, üstlerinizin yanında yanaşma olmak gerekir. Gerçek sanat ise hem astınızın hem de üstünüzün olduğu ortamlardaki Yanaşma-Komutan karakterini oynayabilmektir. Şark kurnazı firmada üç yıldan fazla geçirmiş bir yöneticinin “Arkadaşlar salak mısınız nesiniz, Genel Müdürümüzün çayı boşalmış, siz boş bardağa mal gibi bakıyorsunuz. Nerede şu çaydanlık ben doldurup getireyim bari.” gibilerinden tuhaf cümleler kurması beklenir.
- Etik Kuralları Çok da Şey Yapmayın
Şark kurnazı firmalarda, bugüne kadar söz verip tutmadığı, dedikodu yaptığı, birini karaladığı için işinden atılan ya da yalan söylüyor diye suçlanan kimse görülmemiştir. Dolayısıyla etik kuralları ‘Uyulsa iyi olur ama uyulmadığında da çok üzülmeye gerek olmayan’ kurallar gibi düşünmek gerekir. Ülkemizde etik kuralların uygulanmasını, sıkışık trafikte emniyet şeridine girmek gibi düşünebilirsiniz. Yasak mı? Yasak. Herkes yapıyor mu? Yapıyor. Dolayısıyla sizin de gerekli olduğu durumlarda etik kuralları çok kafaya takmamanız beklenir. Şark kurnazı firmalarda bu tür kuralları duvara asmak veya yazışmalara koymak için kullanılan bir aksesuar gibi düşünebilirsiniz. Binanın girişindeki içi boş yangın söndürücüler gibi…
Burak Kaya
Not: Değerlerle Yaşamak Eğitimine katılarak bu konudaki yetkinliklerinizi artırabilirsiniz. OffCourse'la dünyanın her yerinde, kişisel bilgisayar, tablet veya akıllı telefonunuz üzerinden eğitim alabilirsiniz.