Hiç düş kırıklığına uğradınız mı? Peki ne yaptınız bundan sonra? Ya da kendinizi başarısız veya mutsuz hissettiğiniz bir anda neler düşündünüz? Bir çoğumuzun yaptığını her halde. Düş kırıklığına, mutsuzluğumuza ya da başarısızlığımıza neden olan olay veya kişiyi suçladınız değil mi? Sizi engelleyen, istediğinizi vermeyen, talebinizi geri çeviren kimse, ona içinizden övgüler (!) düzünce düş kırıklığının verdiği acıyı dindireceğinizi düşündünüz. Eğer bu bilmediğimiz bir kişi kanalıyla veya tanımlayamadığımız bir olaydan sonra veya ulaşamayacağımız, yenemeyeceğimiz bir güç tarafından belirlenmiş bir sonuç ise, talihi, kaderi, şansı suçladınız değil mi?

Zaten hep “kırık notu öğretmenler verir”, biz “teşekkür /takdir alırız”, “herif beni kazıkladı” deriz ama “pazarlık edip çok iyi fiyata aldım” diye övünürüz, “hain müdür beni terfi ettirmedi” diye yakınır, “bileğimin hakkıyla şef oldum” diye ortalıkta dolaşırız, zam oranımızı “patron az verir” ama süper primi “biz alırız”. Başımıza gelen kötü olayların sorumlusu hep dışımızdaki kişi veya olaylardır, şanstır, kaderdir. İyi şeyleri ise hep biz başarırız. Bu hallerde şansı ve kaderi hatırlayan ise pek nadirdir her halde.

Anonim bir söz, başkasını mutlu etmenin yolunun ona bir kalp vermekle mümkün olacağını ama bunun da bir yürek işi olduğunu söylüyor. Başkasını mutlu etmek için bir kalp gerekli ise ve onun ve zahmetli ve yürek isteyen bir iş olduğunu düşünüyorsanız ve bu size zor geliyorsa gelin daha kolay bir iş yapalım, kendimizi mutlu etmeye bakalım. İyi de kendimizi mutlu etmek için gerekli kalbi nerede bulacağız? Üstüne üstlük bu kalbi bulmak için bir şeyler yapmak gerek. Durduk yerde o kalp bize gelmez, onu aramak gerekir. Ararken fazla uzağa gitmeye gerek yok. Şöyle bir çevremize bakalım. Sizi en çok mutlu edecek kimse, size kalbini verecek kişi kimdir? Sevgiliniz mi, patronunuz mu, arkadaşınız mı, milli piyango bayii mi, şair gibi içinde balık olmayı düşlediğiniz rakı şişesi mi yoksa?

Yoksa bunlara hiç benzemeyen ve bizi mutlu edecek tek şey bunların vereceği kalbin dışında bir kalp mi? Kimin kalbi olacak?

Buldunuz değil mi?

Yalnız iş daha bitmedi, kalbi bulmak yetmez. Çünkü bir şeyler yapmazsak, yani eylemsiz kalırsak yürekli bir iş yapamaz, yapamayınca da mutlu olamayız. Bir yandan ilerde gerçekleştireceğimiz eylemleri düşünürken, öte yandan yapacağımız ilk eylemi ıskalamayın. Anonsların durdurulmasını isteyin bir an önce. Çünkü, Aranan Kalp Bulunmuştur.

 

Fuat Yalçın

…………………………

Kendinizi, duygularınızı daha iyi tanımak üzere Duygularının Farkında Olmak eğitimine katılmanız size; iş performansınıza ilişkilerinize olumu katkılar sağlayacaktır.