İyi Bir Dinleyici Olmak İçin Dokuz Altın Kural

Kime sorsanız size dinlemenin önemli olduğunu söyler ancak bu kişilerin kendi dinleme becerilerine baktığınızda çoğu zaman bu bilginin lafta kaldığını görürsünüz. 1988 yılında, Husman, Lahiff ve Penrose tarafından yapılan bir araştırmada, insanların bir konuşmayı, ortalama %25 etkinlikle dinleyebildikleri belirlenmiş. Yani ortalama bir dinleyici, konuşmacının söylediği dört şeyden ancak birisini işitiyor.

2007 yılında yapılan başka bir araştırmada ise üniversite öğrencileri arasında benmerkezcil davranışların ve narsizmin yükselme eğiliminde olduğu belirlenmiş. Bu yeni bilgi, %25’lik dinleme etkinliği oranının artık daha da düşeceği anlamına geliyor. Yani yakında çeyrek kulakla dinlemeyi bile beceremeyeceğiz.

Günümüzde insanlar, dinlemektense konuşmaya daha fazla istekliler. Peki daha etkin bir dinleyici olmak istiyorsak neler yapmalıyız, isterseniz şimdi kısaca buna değinelim:

  1. Bir kişiyi dinlerken, sözün sonunda ona vereceğiniz yanıtı ya da sonrasında yapacağınız kendi konuşmanızı düşünmeyin, yalnızca konuşmayı dinleyin. Dinlerken bir yandan kendi hazırlığınızı yapmak, dinleme etkinliğinizi önemli biçimde azaltır.
  2. Dinlerken konuşmacının örneklerini hayal etmekten, konuşmayla ilgili anılarınızı düşünmekten ya da olası itirazları hesaplamaktan kaçınıp yalnızca kişinin verdiği bilgiye odaklanmaya çalışın. Konuşmacı ve konuşmayla ilgili odağınızı yitirdiğinizde dinlemeniz de etkinliğini yitirir.
  3. Konuşma bitmeden konuşma ve konuşmacıyla ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir yargıya varmayın. Böyle bir yaklaşım, algılarınızı yanlış bir yöne sürükleyerek dinleme etkinliğinizin düşmesine neden olur.
  4. Konuşma ve konuşmacıyla mümkün olduğunca duygusal bir bağ kurmamaya özen gösterin. Uyanacak olumlu/olumsuz duygular, dinleme ve algılama yeteneğinizi azaltır.
  5. Konuşma sırasında duymadığınız veya anlamadığınız yerleri kendiniz tamamlamayın. Eksik bilgi, yanlış bilgiye göre daha kolay düzeltilebilir.
  6. Konuşmayı bölme olanağınız varsa, anlamadığınız yerleri sormaktan kaçınmayın. Anlamadığınız noktalar birikmeye başladıkça konuşma içinden çıkılmaz bir hal alabilir.
  7. Bazı durumlarda anlatılanları iyice özümsemek için konuşma bittikten sonra konuşulanları tekrarlayıp konuşmacıdan doğru anladığınıza ilişkin onay istemek iyi bir yöntem olabilir. Böylece dinleme etkinliğinizi de anlık olarak ölçebilirsiniz.
  8. Eğer konuşmayla ilgili bir ön hazırlık yapma olanağınız varsa yapılacak kısa bir araştırma, dinleme etkinliğinizi önemli oranda artırabilir.
  9. Dinlerken not almak iyi bir alışkanlıktır. Eğer konuşmayla ilgili önemli noktaları not alırsanız, daha sonra “Acaba şurada ne örnek vermişti?”, “Bir kişiden söz etmişti ama acaba kimdi?” gibi sorularla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Özellikle sayısal verilerin en kolay unutulan veriler olduğunu unutmayın. Not almak için paragrafın sonu bile geç olabilir.

Burak Kaya

Not: İletişim ve İlişki Yönetimi Eğitimine katılarak bu konudaki yetkinliklerinizi artırabilirsiniz. OffCourse'la dünyanın her yerinde, kişisel bilgisayar, tablet veya akıllı telefonunuz üzerinden eğitim alabilirsiniz.

Yararlanılan Kaynaklar: https://www.psychalive.org/quiz-are-you-a-good-listener/