Aklı başında her anne baba, çocuğunun daha iyi bir eğitim alarak yetişmesini, doğru düzgün yönetilen her işletme de çalışanlarının daha iyi eğitim alarak işlerinde daha etkin olmalarını ve alanlarında uzmanlaşmalarını ister. İşletme açısından baktığınızda elbette eğitimler kişisel gelişimin yanında kurum kültürünü destekleyen, iletişimi güçlendiren, ekip çalışmasını özendiren eğitimler olmalıdır. Büyük olasılıkla buraya kadar hemfikiriz, öyleyse bir adım daha atalım. İyi bir eğitim, iyi eğitmenler, doğru planlama, uygun bir içerik ve eğitimin içeriğine göre farklı mekân veya materyaller gerektirebilir. İşte bu noktada işin içine maliyetler giriyor ve bahaneler su yüzüne çıkıyor: İyi bir eğitim çok maliyetli, bizim bütçemiz ise şu an için böylesi bir yatırıma uygun değil.

Bu görüşü tartışmak için bir de ters yönden bakalım: Acaba maliyeti yüksek her eğitim için kaliteli, işlevsel veya verimli diyebilir miyiz? İster okulda isterse de iş yaşamındaki eğitimleri ele aldığımızda bu görüşün her durumda geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Bir eğitimin maliyetleri yüksek ama sonuçları başarısız olabilir. O zaman maliyetin dışında başka öğelere de bakmamız gerekli. İsterseniz planlamadan başlayalım: Test sisteminde büyütüldüğümüz için sorumuzu şöyle soralım, sizce aşağıdaki iki seçenekten hangisi çalıştığınız kurumdaki eğitimleri düzenlemek için yapılan planlamaya benzemektedir:

A-) Ekteki listede iç ve dış eğitimlerimiz, maliyeti ile birlikte sunulmuştur. Eğitim bütçeniz dahilinde, çalışanlarınızla görüşerek, kimin hangi eğitimleri almasını istediğinizi belirtiniz.

B-) Önümüzdeki hafta eğitim bölümüyle birlikte yapılacak toplantı öncesinde, çalışanlarınızla görüşerek yeni talep, öneri ve geçmiş döneme ilişkin eleştirilerinizi içeren bir sunum yapmanız beklenmektedir. 

A şıkkı hazır reçetelerin uygulandığı, katılımcıların sertifika alıp özgeçmişlerine eklemek, eğitimcilerin ise katılımcılara hem bir şeyler öğretip hem de hoşça vakit geçirtmek üzere katıldığı bir eğitim sistemine yöneliktir. İşletme açısında daha maliyetli de olsa, yöneticiler açısından zaman kaybı daha azdır.

Bakış açısı: Her işin uzmanları vardır ve eğitimi de bu işin profesyonellerine teslim edip gerisine karışmamak biraz maliyetli ama en risksiz çözümdür.

B şıkkının nereden bakarsanız bakın, size daha fazla zaman kaybettireceği ortadadır. Sizden eleştiri ve öneri getirmeniz beklenmektedir. Görünüşe göre bir yönetici olarak sizden, ilerleyen dönemlerde eğitim önerme, hazırlama, uygulama ve değerlendirme süreçlerine de katılmanız istenecektir.

Bakış açısı: Eğitim, parası ödenerek satın alınabilecek bir hizmet değildir. İşin uzmanlarıyla birlikte tüm süreçlerde etkin rol almak, biraz fazla zaman alsa da en akılcı çözümdür.

İlk seçenekte belirleyici olan harcayacağınız para iken, ikinci seçenekte belirleyici olan harcayacağınız para değil emek ve zamandır.

Eğer çocuğunuza iyi bir müzik eğitimi vermek istiyorsanız, haftada iki saatlik öğretmen parasına ve enstrüman bedeline değil bu eğitimin başarıya ulaşması için nelerin gerekli olduğuna kafa yormak gerekir. Aslına bakarsanız evinizde dinlediğiniz müziği değiştirmek, çocuğunuzla birlikte konserlere gitmek, onu çalarken dinlemek, eşlik etmek, müzik üzerine konuşmak, müzik öğretmenine para vermekten çok ama çok daha zahmetli bir iştir. Ancak çocuğunuzun gözünde bir değer yaratacak olan sizin harcadığınız para değil emektir.

Akıllıca harcanan emek bir gün bir şekilde mutlaka geri döner. Para dönmeyebilir.

Burak Kaya

Not: OffCourse Eğitimlerine katılarak her alandaki yetkinliklerinizi artırabilirsiniz. OffCourse'la dünyanın her yerinde, kişisel bilgisayar, tablet veya akıllı telefonunuz üzerinden eğitim alabilirsiniz