Bilişim firmaları çalışma yaşamının değişimindeki işaretler açısından diğer sektörlere göre daha fazla göstergeye sahipler. Çünkü bir teknoloji firması için inovasyon yeteneğine ve yaratıcı ruha sahip genç beyinleri kendi bünyelerine kazandırabilmek, bir otomobil firmasından daha yaşamsal öneme sahip.

Elbette her firma yeni fikirlere ve bu fikirlerin oluşmasına olanak sağlayacak yaratıcı bir çalışma ortamına gereksinim duyar ancak örneğin inşaat sektöründeki bir firma için yaratıcı beyinleri bünyesine katamamak bir uzvuna giden damarın tıkanması gibiyse, bilişim sektöründe çalışan bir firma için böylesi bir eksiklik atardamarın tıkanması anlamına geliyor. Gençlerin eksikliği başka sektördeki bir firmanın sadece ayağını aksatırken teknoloji firmalarının ölümüne neden olabiliyor.

İsterseniz öncelikle teknoloji firmalarındaki çalışanların yaş ortalamasına bir göz atalım:

 

Bilişim sektöründe yer alan firmalar içinde en genç çalışana sahip firma AOL. AOL’nin yaş ortalaması 27. İkinci sırada 28 yaş ortalamasıyla Facebook yer alıyor. Linkedin, Salesforce ve Google 30 yaş sınırında yer alırken Apple, Amazon ve Yahoo 31 yaş ortalamasına sahip. Firmaların yaşları büyüdükçe Dell 36, IBM 38, Oracle ve HP ise 39 yaş ortalamasına kadar çıkıyor. Artık Google çalışanlarının bile orta yaş kabul edilebileceği yeni bir döneme doğru gidiyoruz. Özellikle bilişim sektörünün yeni firmalarına baktığımızda yaş ortalamasının 30’un altında kaldığını söyleyebiliriz. Bu firmalar yaşlandıkça, çalışanların yaş ortalamaları da yükselecek, belki bu listeye yaş ortalaması 26 olan adını bugüne dek hiç duymadığımız yeni bir firma katılacak.

Yukarıdaki tablo genç beyinler üzerinde ciddi bir rekabet olduğunu da gösteriyor. Bugün teknoloji firmalarının önündeki belki de en büyük sorun, yetenekli yeni mezunları kendi firmaları için çalışmaya nasıl ikna edecekleri. İsterseniz burada da bir istatistikten yararlanalım.

Quartz’ın yayınladığı yukarıdaki istatistiğe göre yeni mezunların

• % 62’si yüksek bir maaşın kendileri için önemli olduğunu söylüyor;
• % 46’sı esnek çalışma saatlerini tercih edeceğini söylüyor;
• Yaklaşık üçte biri ayrı şıklarda bilgi/becerisini kullanma, seyahat ve evden çalışabilme olanaklarının seçiminde etkili olabileceğini söylüyor;
• % 24’ü hızlıca deneyim edinebileceği, % 15’i ise hızlı yükselebileceği bir çalışma ortamını tercih ediyor.

Dilerseniz şimdi yukarıda yer alan iki istatistiği bir arada el alalım: Eğer geleceğe sağlam adımlar atmak istiyorsak, gözümüzü gençlere çevirmemiz, gözümüzü gençlere çeviriyorsak da odağımıza onların beklentilerini koymamız gerekiyor. Elbette yüksek maaş ve iyi olanaklar sağlamak finansal açıdan her firma için mümkün olmayabilir ancak esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma, bilgi ve becerilerini daha fazla kullanmaya olanak sağlayıcı geliştirmeler yapmak her işletmenin elinde.

Eğer ‘Bizim firmada işler böyle yürür, gençler bize uyum sağlasın’ diyecekseniz hiç boşuna yorulmadan yeni mezunlar yerine sisteme uyum sağlamış kıdemli çalışanlara yönelip inovasyon hayallerinizi de rafa kaldırabilirsiniz.

Burak Kaya

Not: Çalışanlarınızın beklentilerini daha iyi anlamak için OffCourse'un Empati eğitimine kayıt yaptırıp, bulunduğunuz yerden eğitim almaya başlayabilirsiniz.

Kaynakça

• http://www.smartinsights.com/manage-digital-transformation/average-age-tech-companys-employees-chartoftheday/
• https://www.theatlas.com/charts/rkKexRZ7