Dünyadaki en güçlü canlı hangisidir? Sivri dişleri ve güçlü pençeleri olan büyük bir kedi cinsi mı dersiniz yoksa saatlerce havada kalabilen dayanıklı bir tür kuş mu? Yoksa tek pençede avını öldüren bir jaguar mı? En güçlü denildiğince insanın aklına en ağır, en öldürücü ya da en hızlı gibi sözcükler geliyor. Eğer güçlü olmak başka türleri kolayca öldürebilmekse bu sorunun yanıtı açık ara insan ama eğer kendisinin canlı kalmasını sağlayabilmek ise dünyadaki en güçlü canlıların değişime ayak uydurabilen canlılar olması gerek. İş dünyanın değişen koşullarına rağmen türünün devamını sağlamak olduğunda, pençeler, gagalar, dişlerden daha önemli olan bir özellik devreye giriyor: Değişimlere uyum sağlayabilme yeteneği. Yani farklı koşullarda beslenme, üreme gibi faaliyetlere devam edebilmek.

Şimdi başlığımıza geri dönelim. Kendi çağında dünyanın en güçlü türlerinden birisi olan dinozorlar bugün yok. Aslında dinozorları inceleyen bilim insanları dinozorların değişikliklere uyum gösterebilen canlılar olduğunu belirlemişler. Dünyada 150 milyon yıla yakın bir süre yaşadıkları düşünülürse çok da haksız sayılmazlar. Sağlam kabuklu yumurtaları sayesinde yavrularını büyük oranda dünyaya getirebilen, hızlı koşabilen, hem otçul hem de etçil beslenebilen, pek çok hayvan türüne karşı koyabilecek güce sahip olmalarına karşın dünyaya düşen bir göktaşı sonucunda tüm dinozor türlerinin yok olduğu düşünülüyor.

Bilim insanları, göktaşı çarpması sonucu oluşan buzul çağında, canlıların %70’inin yaşamını yitirirken bazı türlerin ise bu büyük değişime uyum sağlayabildiğini belirtiyor. Peki onlar dünyadan yok olurken sizce hangi türler kalmış olabilir? Daha hızlı koşan ve dinozordan daha büyük olan canlılar derseniz yanılırsınız. Biraz çarpıcı bir örnek olması açısından, böylesine büyük bir değişim sonrasında hayatta kalabilen denizanalarını düşünelim. 670 milyon yıllık bir geçmişe sahipler, ayrıca kalpleri ve beyinleri de yok. Onların en güçlü yanları ise değişime ayak uydurabilme yetenekleri. Bu yetenekleri sayesinde bugüne kadar hayatta kalabilmişler. Bugün dinozorları filmlerdeki canlandırma karakterlerden öğrenirken denizanaları ile birlikte denizde yüzebiliyoruz. Belki bundan milyonlarca yıl sonra insan türü de dünyadan yok olacak ama denizanaları var olmaya devam edecek. Kim bilir?

İş yaşamında da çalışanların en önemli özelliklerinden birisi değişime uyum sağlayabilme yeteneği. Bu yetenek esneklik, hoşgörü, olumlu bir bakış açısına sahip olmak gibi yönleriyle birlikte düşünüldüğünde değişim dönemlerinde çalışanlara büyük avantaj sağlayabiliyor.  Bu değişim bazen teknolojik bir gelişme bazen çalıştığınız yerde fiziksel bir değişim bazen de şirket politikaları gereği farklı bir yöne kaymak gibi olabilir. Ancak her ne olursa olsun, sizden önceki duruma göre farklı beceriler, sorumluluklar ve yaklaşımlar bekleniyor: Yeni bir yazılımı öğrenmek, farklı bir görev üstlenmek, yeni bir ekiple çalışmak gibi.

Böyle bir durumla karşılaştığınızda iki seçeneğiniz olacağını unutmayın:

1-) Değişime direnmek

2-) Değişime uyum sağlamak

Eğer ikinci seçenek diyorsanız, o zaman bu değişime yön verme hakkınız da olduğunu bilmelisiniz. Her değişim işletmenin yararına olacak diye bir kural yok, elbette bazı değişimler işletmelerin zararına da olabilir. Ancak yöneticiler değişime istekli kişilerin itirazlarını da farklı bir gözle değerlendirecek, bunu değişimin kendisine değil uygulamalardaki hata ve yöntemlere karşı bir itiraz olarak düşünerek orta yolu bulmak için adımlar atacaklardır.

Burak Kaya

Not: Değişime Uyum Eğitimine katılarak bu konudaki yetkinliklerinizi artırabilirsiniz. OffCourse'la dünyanın her yerinde, kişisel bilgisayar, tablet veya akıllı telefonunuz üzerinden eğitim alabilirsiniz.